Hekimsen tarafından OECD’nin bölgesel hekim yoğunluğu verilerinden derlenen bilgilere göre, ülkeler arasındaki hekim dağılımı kadar ülke içindeki eşitsizlikler de çarpıcı boyutlara ulaşmış durumda. OECD bölgelerinde hekim yoğunluğu 1.000 kişi başına 1 ile 9 hekim arasında değişirken, Avrupa’nın başkent bölgeleri sağlık hizmetlerine erişimde ciddi bir üstünlük sağlıyor.
Avrupa başkentlerinde yoğunluk çok yüksek
Atina: 8,4
Prag: 8,1
Varşova: 7,3
Viyana: 7,1
Berlin: 5,5
Bu rakamlar, Avrupa metropollerinin adeta hekim merkezlerine dönüştüğünü gösteriyor.
Türkiye’nin tablosu: Büyükşehirler bile geride
OECD’nin Türkiye için incelediği 27 bölge içinde en yüksek yoğunluk üç büyükşehirde toplandı:
Ankara: 4,28
İzmir: 3,10
İstanbul: 2,96
Buna rağmen OECD ortalaması olan 3,9’u yalnızca Ankara zor geçiyor. İzmir ve İstanbul gibi büyükşehirler bile Avrupa ortalamalarının oldukça gerisinde.
Doğu ve Kuzeydoğu bölgeleri en alt sırada
Hekim yoğunluğu en düşük bölgeler ise 1,3 – 1,7 bandında:
Güneydoğu Anadolu – Doğu: 1,33
Kuzeydoğu Anadolu – Doğu: 1,36
Doğu Anadolu – Doğu: 1,48
Akdeniz – Doğu: 1,65
Batı Karadeniz – Orta/Doğu: 1,69
İç Anadolu – Orta: 1,70
Bu bölgeler, OECD içindeki en düşük yoğunluklu ülkeler olan Meksika ve Şili ile aynı seviyelerde.
4924 Sayılı Kanun Eleştirilerin Odağında
Uzmanlara göre 4924 sayılı sözleşmeli hekim sistemi bölgesel eşitsizliği gidermek bir yana, sorunları derinleştiriyor:
? Hekimi ülke geneline dengeli dağıtamıyor
? Düşük yoğunluklu bölgelerde cazibe yaratamıyor
? Uzmanlık–deneyim dengesini bozuyor
? Kadrolu–sözleşmeli karmaşası nedeniyle personel planlamasını zayıflatıyor.
Yorum Yap